Merhaba Sayın Okur, nasılsınız? Günleriniz nasıl geçiyor? Gözlerinizde yürekten bir tebessüm taşıyor musunuz? Çünkü bugün Anneler Günü…
“Anne” kelimesi, yalnızca bir hitap değil. Türk Dil Kurumu’na göre “bir çocuğu doğuran veya evlat edinen, çocuğu olan kadın” anlamına gelir. Tanım kısa ve eksik… Çünkü annelik, yalnızca doğurmakla başlayan bir yol değildir. Annelik; sevgiyle, emekle, adanmışlıkla şekillenir. Bazen bir insan hiç doğurmadan da bir çocuğun kalbine kök salabilir.
Bazı insanlar vardır ki, yüreklerinde kocaman bir anne taşırlar! Elinde yara bandı, dilinde teselli, gözlerinde anlayış vardır. Doğurmamıştır belki ama büyütmüştür. Sessizce bir çocuğun yüreğine dokunmuş, gecenin karanlığında bir umut uyandırmıştır. İşte o da annedir.
Ve bilmeliyiz ki, her doğuran kadın da anne değildir! Çünkü bazen yalnızca beden doğurur; yürek, ilgisizlikte donakalır. Oysa annelik, en çok bir çocuğun gözlerinde kendini gösterir. Güvende hissettiği... Koşulsuz sevildiği... Değerli olduğunu anladığı bakışta… İşte o bakış, insana anne olduğunu hissettirir.
Bugün sadece biyolojik anneleri değil; yüreğiyle annelik eden herkesin günü …Belki çok istese bile sahip olamayanlar vardır…Şair diyor ya “öpemedim bir bebeğin gıdısını”…İşte o yüzden bugün öğretmenimizi , babaannemizi, ablamızı,komşu teyzemizi, sokaktaki bir canlıya sahip çıkan genci analım…Çünkü annelik bir unvan değil, bir varoluş biçimidir!
Ve siz de Sayın Okur birinin hayatına umut olduysanız, bir yüreğe şefkatle dokunduysanız, bilin ki içinizde bir anne büyümüş demektir.
Anneler Günü’nüz kutlu olsun….