İftar programında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Vali Yavuz, "Hepinizin
Ramazan ayını tebrik ediyorum. Başta aziz milletimiz olmak üzere tüm İslam âlemine barış ve
huzur getirmesini temenni ediyorum. Ne yazık ki dünya, büyük bir kaosun ve zulmün pençesinde
kıvranıyor. Son 20-25 yıl içinde yaklaşık 17 milyon Müslüman katledildi. Şu anda 900 milyon
insan yatağına aç giriyor. Öte yandan, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir israf yaşanıyor.
Demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi hepimizin ortak değerleri, bazı çevreler tarafından
istismar edilerek içi boşaltılıyor. Bugün Gazze, yarın Suriye ve başka bir İslam ülkesi... Nerede
duracağı bilinmeyen bir vahşetle karşı karşıyayız. Bizim duruşumuz ise nettir: İnsanı, inancı ve
etnik kökeni ne olursa olsun insan olarak görüyor, kutsal kabul ediyoruz. Rabbimiz, “Ben insanı
en güzel surette yarattım” buyuruyor. Müslüman ya da Hristiyan diye ayırmadan insanı en güzel
şekilde yarattığını buyuruyor. Dolayısıyla, ister Afrika’nın ücra bir köşesinde olsun, ister
Amerika’da... Nerede olursa olsun, bir insana zulmediliyorsa, biz buna karşıyız.
Tarihimize baktığımızda da Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel
anlayışının insanı yaşatmak üzerine kurulu olduğunu net bir şekilde görebiliriz. Bugün Afrika’ya
veya Orta Doğu’ya gittiğinizde, ecdadımızın ortaya koyduğu insanlık anlayışı nedeniyle halkların
bizi sevgi ve saygıyla karşıladığını görebilirsiniz. “Allah, devletimize ve milletimize zeval
vermesin” duası boşuna yapılmaz.Devletin kıymeti, ancak yokluğunda anlaşılır. Bugün de
devletsizliğin ne demek olduğunu Suriye’ye, Irak’a, Arakan’a, Gazze’ye sormak gerekir.
Devletin iki temel özelliği vardır: Şefkat ve kudret. Şefkat, hukuka uyan vatandaşlarını
kucaklaması, sorunlarını çözmesi demektir. Kudret ise düzeni bozan, halkı korkutan, tehdit eden
çetelere, mafyalara ve terör örgütlerine karşı devletin gücünü göstermesidir.
Ben, devlete 35 yıl hizmet etmiş bir kardeşiniz olarak, hepimiz için aynı anlayışla hareket
edilmesi gerektiğine inanıyorum. 86 milyon insanı aynı gözle görüyoruz, herkesi kucaklıyoruz
ve devletimizin şefkatli elini uzatıyoruz.
Birlik ve beraberliğimizi koruyarak, hep birlikte Türkiye olmalı ve büyük Türkiye’yi inşa
etmeliyiz. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Edirne’den Hakkâri’ye kadar herkesin
birbirine sıkı sıkıya sarılması dışında bir çaremiz yoktur. Aksi halde, daha büyük felaketlerle
karşılaşabiliriz. Üstelik yalnızca kendimiz için değil, bizden yardım bekleyen toplumlar için de
güçlü olmak zorundayız.
Bu vesileyle, başta Malatya Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanımız ve
yönetim kurulu olmak üzere, burada bulunan kıymetli misafirlerimizi, dedelerimizi ve tüm
çalışma arkadaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. İnşallah bayramda bir kent
bayramlaşmasını tertip edeceğiz. Bu geleneği sürdürmek çok kıymetli olacaktır. Bayramın ilk
günü, Büyükşehir Belediyemizle birlikte bu güzel birlikteliği gerçekleştirmek istiyoruz.” dedi.
Program, katılımcıların bu anlamlı buluşmadan duydukları memnuniyeti dile getirdikten sonra
birlik ve kardeşlik dilekleriyle son buldu.